Öncelikle Novadraft Mühendislik olarak sihirli kelimemizin ‘‘yapmak’’ olduğunu belirtmemiz gerek. Öğrenme süreci dengesizlikle başlar, yapıldığında dengeye gelir. Biz eğitimlerimizde ‘‘tabiri münasipse’’ zaman zaman  sazı biz alırız elimize, zaman zamanda kursiyerlerimize veririz. Çünkü ne zaman kursiyer yapmaya başlarsa o zaman bilgiler dengeye gelir ve öğrenme başlar. Beyin ancak bir şeyi yaparak öğrenir. Yapmanın en basit hali yazmaktır. Bir kalemle yazdığınız zaman beynimizin limbik sisteminin merkezinde yer alan amigdala bölgesi (duygulardan sorumlu) ile frontal korteks (bilinçli düşünmeden sorumlu) arasında yeni nöral bağlar oluşturulur. Bu da öğrendiğiniz bilgilerle duygusal bağlar geliştirmenizi sağlar… Yani öğrendikleriniz sizin için değerlidir artık. Çünkü emek, ve dolayısıyla zahmet vardır içinde… Verilen emek ve çekilen zahmet duygularınızı aktif eder. Asıl öğreten de duygulardır. Diğer bir değişle yapmak öğretir…

Yazılan bilginin yapılması ve uygulanması gerekir. ‘‘Yazdığını yap, Yaptığını yaz.’’

Not etme sanatını kazanmamız gerek. Not etmek ‘‘yazmak’’ hususunda çoğu zaman üşengeç davranabiliriz ancak ‘‘söz uçar yazı kalır.’’ Toplantılarımızda, derslerimizde, projelerimizde ve teknik resimlerimizde… Teknik resimler de bir nevi not tutmaktır aslında. Tasarlanan bir makinenin nasıl yapılacağını global ve standart bir dilde not etmektir.

Ezberlemeden, anlayarak yapmak… Genelde bir kaç bakmayla anlayıp yapabileceğimizi düşünürüz. Ancak kabul etmeliyiz ki işin içine girince durum çok farklıdır. Yapmak, öğrendiğimiz ve öğreneceğimiz bilgiler arasında köprü kurdurarak farklı tecrübeler edinmemizi sağlar. Zaten istediğimiz de budur. ‘‘Tecrübe’’… Demek ki tecrübe edinebilmek, işin içine girip, yapmakla mümkünmüş. Bir de yapıp ortaya bir şey çıktığında… O vakit değmesinler keyfinize. Bu keyfi en kısa zamanda hissedebilmeniz dileklerimizle…

‘‘Yapmanın en basit hali yazmaktır.’’ Yaz bunu güzel oldu bu…😏😏